Lavrov’dan Helsinki Yasası’nın 50. yılına mesaj: “Barışı kazandık ama çok kutupluluğu sindiremeyenler var”

Moskova, 1 Ağustos 2025 – Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) Sonuç Bildirgesi’nin (Helsinki Nihai Yasası) 50. yıldönümüne ilişkin kaleme aldığı kapsamlı bir makalede, Batılı ülkeleri tarihsel gerçekleri çarpıtmakla suçladı. Lavrov’un “Beklentiler, Gerçeklik, Beklentiler” başlıklı makalesi, Russian Gazeta gazetesinde yayımlandı.

ZAFERİN 80. YILI, BARIŞIN KIYMETİNİ HATIRLATIYOR
Lavrov, 2025’in aynı zamanda II. Dünya Savaşı’ndaki zaferin 80. yıldönümüne denk geldiğini belirterek, “atalarımızın yüksek bir bedelle kazandığı barışın değerini” vurguladı. Barışın temelinin devletler arasında uyumlu ve kolektif eylem yeteneğine bağlı olduğunu kaydeden Lavrov, bu anlayışın sonucunda Birleşmiş Milletler’in kurulduğunu, BM Tüzüğü’nün hâlen geçerliliğini koruduğunu hatırlattı.

HELSINKI YASASI VE SOVYET ROLÜ
Lavrov, 1 Ağustos 1975’te imzalanan Helsinki Nihai Yasasının, Yalta ve Potsdam’da temelleri atılan savaş sonrası düzenin önemli bir yapı taşı olduğunu belirtti. Yazıda, SSCB’nin Helsinki sürecindeki öncü rolünün Batılılar tarafından görmezden gelindiği ifade edildi:

“Avrupa güvenlik sistemini yıkmakla suçlanıyoruz ama Helsinki sürecini başlatan ve şekillendiren bizdik.”

Lavrov, ayrıca 1954 yılında Moskova’nın Avrupa’da kolektif güvenlik sistemi kurma önerisinin Batılı müttefikler tarafından reddedildiğini hatırlattı. Helsinki sürecinin uzun ve zorlu diplomatik müzakerelerin ürünü olduğunu belirtti.

TARİH YENİDEN Mİ YAZILIYOR?
Lavrov, Avrupa Birliği ve NATO ülkelerinin politikacılarının “İkinci Dünya Savaşı’nın sonuçlarını yeniden yazmaya çalıştıklarını” savunarak, bu çabanın tarihin barbarca tahrifatı anlamına geldiğini dile getirdi.

ÇOK KUTUPLULUK VURGUSU
Makalenin genelinde, Lavrov’un “tek kutuplu Batı düzeni yerine, gerçekçi bir çok kutuplu dünya düzeni” çağrısı dikkat çekiyor. Bu yaklaşım, Rusya’nın dış politikasındaki son yıllarda görülen temel stratejik yönelimi yansıtıyor.

ANALİZ: LAVROV’UN MESAJI KİME?
Lavrov’un makalesi doğrudan Batılı ülkelere hitap ediyor ve bir alternatif tarih ve güvenlik söylemi sunuyor. Bu çıkış, hem iç kamuoyunu mobilize etmeye hem de Rusya’nın Avrupa’daki tarihî ve diplomatik rolünü meşrulaştırmaya yönelik olarak okunabilir.

AGİT ve BM gibi kurumlara atıf yapılması, Rusya’nın uluslararası hukuka ve çok taraflılık ilkesine bağlılığını vurgulama çabasını gösteriyor. Ancak NATO ile yaşanan gerilimler ve Ukrayna savaşı sonrası artan yalnızlaşma, bu söylemin etkisini sınırlayabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir